KALBİMİZİN DOKTORU:
Spodümen ailesinin en genç üyelerinden biri olan Kunzit Taşı romantik renginin yanı sıra kalp bölgesine takıldığında veya meditasyon sırasında kullanıldığında pek çok terapik faydalar da sağlayan yarı-değerli bir taştır. İlk defa 1902 yılında Kaliforniya eyaletinde keşfedilen Kunzit taşı bugün daha çok Madagaskar ve Afganistan’da bulunuyor. Çok nadiren yeşil, leylak rengi, sarı ve eflatuna kaçan daha parlak kunzit taşları bulunsa da taşın ana rengi pembe ve pembe tonlarından oluşuyor. Sertlik derecesi oldukça yüksek olmasına rağmen güneş ışınlarına karşı oldukça hassas olan bu taşı denize giderken veya güneşlenirken takmak taşın ömrü için tavsiye edilmiyor. Kunzit taşı kristal terapide çok önemli bir yer tutuyor çünkü boyun bölgesinde kolye veya iğne olarak takıldığı zaman doğrudan kalp çakrasına etki eden ender taşlardan biri olduğu belirtiliyor.
Kunzit kristalinin kalbe etkisi
Kunzit taşı dolaşım ve sinir sisteminde önemli etkiler yaratıyor. Kalp bölgesindeki dolaşımı düzenleyen ve sakinleştirici özelliği sayesinde panik atak, anksiyete gibi pek çok psikosomatik hastalıklarda kullanılan Kunzit, kalp atışlarını sakinleştirerek kişinin daha iyi düşünmesini ve pozitif yaklaşımlar edinmesini sağlıyor. Sakin ve pozitif yaklaşım içerisinde olan kişi ise daha iyi iletişim kurabiliyor ve mutluluk duyguları artıyor.
Kalp çakrasında Pembe Quartz veya Turmalin taşları da kullanılıyor ancak Kunzit’in kalp üzerindeki sakinleştirici etkisinin getirdiği avantajdan yararlanarak özellikle çabuk heyecanlanan, duygu kontrol sorunu yaşayan veya psikosomatik hastalıkları olan kişiler için kolye veya iğne formunda kullanılması tavsiye ediliyor.
- Yeni yorum ekle
- 12246 okunma