KONTÖR AŞKLARI İLE SEVGİDE DAMPİNG
Çiçek çocukları, komünizm, at arabası, commodore 64, ne çok şeyin modası geçiyor. Ama aşk hala yerinde duruyor. Duruyor durmasına da kirletiliyor, örseleniyor, ayaklar altında eziliyor ve ucuzlaştırılıyor. Beklenti aynı, yöntemler değişiyor. Ve yeni yöntemler keşfedildikçe ondan daha da uzaklaşılıyor.
Kadınların aşkla seksi çok fazla karıştırdıkları doğru. İkisini keskin çizgilerle ayıramıyoruz çoğu zaman. Öyleyse aşkı da seksi de korumak zorunda olan yine kadınlar; demek ki bu da kadınların işi.
500 kontör karşılığı soyunan, 1000 kontör karşılığı her bir şeyi yapan kadınlar olduğu müddetçe ne aşkımızı, ne seksimizi korumamız mümkün. Beyin genelleme, yeni bilgiyi çaat diye bir dosyaya ilişkilendirme yöntemiyle çalışıyor. “Aaa bir kadın”; bilgisinin, “aaa 500 kontör”; bilgisi ile aynı dosyaya kaydedilmesi kuvvetle muhtemel. (tabii ki averaj erkek beyninden bahsediyoruz)
Özellikle bayanlara öneriyorum bir gece Camfrog’a girip hans99, aloneheart7716, gladyator veya nicki her ne ise, onların suratlarına bakın. İşte bunlar için o gözyaşlarını döküyorsunuz; Bu senin sevgilin Nihan, bu da seninki Şule, bir diğeri de Nurgül’ünkü.
***
Beklentilerden sonra gelen hayalkırıklığı ilişkiyi çöküşe doğru götürüyor. Bir insan ömrü boyunca kaç kere dua etmiş de dileği yerine gelmemiştir acaba? Ben kendimden biliyorum:sayısız. Peki dileğinin yerine gelmemesinin yarattığı
hayalkırıklığına rağmen insan bu sevdadan, bu inançtan, O’ndan vazgeçiyor mu? Geçmemesinin sebebi “alternatifsiz olması” ise; alternatiflerin sayısız olduğunu bile bile sevmek kimbilir nasıl olurdu?
Vücutların kontör karşılığı olmadıkça birleşmesini hiç de küçümsemiyorum, "ne kadar geç olursa o kadar kıymetli olursun" mantığına da külliyen karşıyım ama “Yar aşkıyla yana yana ayrı düştüm ellere ben, Senden ayrı gezen yürek değil beden oldu” diyen bir sevdanın buluşmasıyla kıyas bile edemiyorum.
Vermenin kriteri “hak ediş” olmalı. Borsada bile kazanmayan şirket yatırımcısına hak ediş vermiyor.Aşkı da seksi de korumak zorunda olan kadınlar; kıymeti üç
haftayı beş haftayı ertelemeyle değil, hak edene ettiği kadarla vermeyle bulmaya bakalım. Hak etmeyene, sevmeyi bilmeyene de tek bir gözyaşı dökmeyelim lütfen. Ne demiş aşık;
Gönül çalamazsın aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit
Eğer çekemezsen gülün nazını
Ne dikene dokun ne gülü incit
Diyez Beksaç Cin
14 Aralık 2007
- Yazıcı uyumlu
- 7394 okunma
Yeni yorum gönder